Özgeçmiş

 

KAYIHAN KESKİNOK

(20 Ocak 1923/İzmir – 18 Nisan 2015/Ankara)

Kayıhan Keskinok 1923 yılında İzmir’de doğdu. Kayıhan Keskinok, emperyalist saldırılara karşı ilk kurşunun anıtlaştığı, utkunun kenti İzmir’de doğdu. Çocukluğunun ilk yılları, kaçan düşmanın evsiz, barksız bıraktığı, yakıp yıktığı kararmış topraklarda, yanık kiremit kokuları arasında geçti.

1930-35 yılları arasında  Gazipaşa (Uşak), Karapınar (Belemedik) ve İsmet İnönü İlkokullarında okudu. Ortaöğrenimine 1935 yılında Adana I. Ortaokulu’nda başladı. 1941 yılında Adana Öğretmen Okulu’nu bitirdi. 1941-42 ders yılında Iğdır İkinci İlkokulu’nda öğretmenlik yaptı. 1942 yılında Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-iş Bölümü’ne girdi. Enstitüde, resim dalında Refik Epikman ve Malik Aksel’in, modelajda Hakkı İzzet’in öğrencisi oldu. 1945 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü’nü bitirdi. Sırasıyla, Boğazlıyan (1946) ve Görele (1948-50) Ortaokullarında, Kars, Trabzon (1950-55) ve Ankara Kurtuluş (1961-62) Liselerinde resim ve sanat tarihi öğretmeni olarak çalıştı. 1956 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Fakültesi’nde ilk kişisel sergisini açtı.

1960 yılında Lozan Güzel Sanatlar Okulu’nda (Ecole des Beaux-Arts) “biçim grameri” alanında öğrenim gördü. İsviçre dönüşünde öğretmen olarak girdiği Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nde aynı alana yönelik “Form ve İnşa” dersini eğitim programına soktu (1962). 1970 yılında TRT Televizyonu Artistik Hizmetler Şubesi’nde göreve başladı. Bu kurumda on yıl kadar çalıştıktan sonra, 1980 yılında emekli oldu.

1968 yılında İstanbul Opera Binası Sanat Yarışması Resim Mansiyonunu, 1973 yılında 34. Devlet Sergisi Ödülü’nü, Kültür Bakanlığı 50. Yıl Resim ve Heykel Yarışması’nda Atatürk ve Cumhuriyet Ödülü’nü ve DYO 7. Resim Sergisi Jüri Özel Ödülü’nü, 1978 yılında 39. Devlet Sergisi Ödülü’nü, 1981 yılında Cumhuriyet Senatosu Atatürk Resim Yarışması Birincilik Ödülü ile Kültür Bakanlığı Atatürk ve Devrimleri Resim Yarışması Ödülü’nü, 1994 yılında Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Onur Ödülü’nü aldı.

İzmir ve Ankara Resim ve Heykel Müzeleri ile Yugoslavya Potiçelli Kenti Sanatçılar Kolonisi Müzesi’nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ve diğer resmi kuruluşlar ile özel koleksiyonlarda yapıtları bulunan sanatçı 1982 yılından 2012 yılı sonuna kadar Galeri Sanatyapım’da kendi adını taşıyan atölyeyi yönetti.

Ankara Uluslararası Film Festivali, Ülkemiz sanatına görsel iletişim yoluyla katkıda bulunan sanatçılara verdiği Sanat Çınarı Ödülünü 2006 yılında “Türk resim sanatının cumhuriyetle yaşıt en önemli temsilcilerinden, çağdaş bir eğitimci olarak yetiştirdiği sayısız öğrenciyle resim sanatına önemli katkılarda bulunan, yüzlerce çağdaş eseri Türk resim sanatına kazandıran, Atatürk ilkelerinden ödün vermeyen, büyük şair Nazım Hikmet’in Türk ulusunun kahramanlık destanını anlattığı Kuvayi Milliye dizelerini resmiyle buluşturan, aydın olmanın, çağdaş olmanın bilinci ve sorumluluğuyla dimdik ayakta durmayı, inandıklarından ödün vermemeyi başaran sanat emekçisi” olması gerekçesiyle Kayıhan Keskinok’a verdi.

Kayıhan Keskinok’un figürlü ya da figürsüz bütün resimlerde sürekli bir hareket göze çarpar. Sanatçının olgunluk döneminde konulardaki hareketin, desen ve renklerdeki hareketle tamamlanması arayışı gözlenir. Hareket aynı zamanda gerçek ile düşsel dünya arasındaki gidiş gelişler ile tamamlanır. Keskinok’un resimleri, doğadaki ve toplumdaki hareket öğeleri ile resmin kendi hareket olanaklarının bireşimini yakalamaya çalışır.

Sanatçının gençlik döneminde, harekete izin veren bol figürü zorunlu kılan konuları yeğlemesi daha sonraki yıllarda hareketi en kısıtlayıcı konularda bile resimsel hareketi yaratan teknikler geliştirebilmesine zemin hazırlamıştır. Kayıhan Keskinok’un Hareketi öne çıkaran konular, sanatçının resimsel hareket olanaklarını ve tekniklerini geliştirebilmesine imkan sağlamış, bu yolda yetkinleşmesi en zor konuların üzerine cesaretle gidebilmesinin yolunu açmıştır. Resimde hareket olanakları yaratan tekniği, sanatçının her konuyu, tarihsel bir gelişme olarak, ikilemleri, gerilimleri ve çelişkileri içinde ele alabilmesine imkan sağlamıştır; üzerinde çalıştığı konularda insana özgü yaşam sevinci yakalanmaya çalışılır. Sanatçı resimlerinde iyiye ve güzele yönelmeyi bir felsefi tutum olarak benimser.

Keskinok’un konularındaki çeşitlenme ve zenginleşme,  resimlerindeki mekan anlayışında da farklı ele alışlar ile baş başa ilerlemiştir. Zamanla bol figürlü resimlerindeki hareketi yer çekimsiz bir ortama taşımıştır. Resimlerindeki figürler artık birbirleriyle bağıntılarını yitirmeksizin sanki topluca hareket ediyorlar izlenimi vermektedir; figürler yer çekiminden koparlar, uzayda hareket ederler. Resimde varılan bu çözüm, düşsel ve fantastik konuların ele alınmasına izin verir.

Hareket halindeki kadın bedenleri, atların ve erkeklerin, kadın bedeniyle, zariflikleriyle karşıtlık oluşturan yabanıl tavırları Keskinok’un sanatçının resim yapma coşkularını doruğa çıkaran resimsel öğelerdir. 

Sanatçı tek figürlü olsun, ikili, üçlü figürlü olsun büyük, küçük bütün resimlerini görsel belleğinin yardımıyla, herhangi bir canlı, ya da modele başvurmadan gerçekleştirmiştir. “Görsel bellekten çalışabilmek için en başta, o hareketi yaşamanız gerekir”. Kayıhan Keskinok tüm eserlerinde ele aldığı konularda yaşadığı hareketlerden yararlanmıştır. Belki de sanatçı olarak en büyük zenginliği bu deneyime dayanıyor.

Hüseyin Bedri